Şevket Bülend YAHNİCİ            

ABD'de günlerden beridir problemli bir süreç ve olaylar yaşanıyor. Sadece ABD vatandaşlarının değil, bütünüyle insanlık aleminin endişe duymasına ve heyecan/korku/merak/üzüntü içerisinde kalmasına; "dunyanın başının belası olmuş ırkçılık hortlatılıyor mu?" sorularının gündeme gelmesine sebep olması kaçınılmazdı. ABD'nin, hele bir de siyah renkli bir Baskan gördükten sonra  bu olayları yaşıyor olması da hayretle karşılanacak bir husus oldu. Dünyada benzer muamelelerin ve olayların yaşanmaya devam edildiği ve siyahların potansiyel tehlike görüldüğü bir yer Güney Afrika Cumhuriyetidir. Her ne kadar sıcak çatışmalar artık yoksa da, hala bu ülkede beyazların siyah korkusu ve buna dayalı tedbirli hayatı devam ettirdikleri biliniyor. Artık ABD'de bu ayrımın, ayrımcılığın ve buna bağlı şiddetin son bulduğu düşünülürken bir ölüm olayı etrafında ateş alan kıvılcımın bu derece büyük bir yangına dönüşmesini ABD de, insanlık da dehşet içinde izlemekte...          

Büyüyen olaylarda insanlar sel olup yürüyüşler, gösteriler yaptılar. Sadece renkleri sebebiyle öfkelenmiş ABD vatandaşları degil; bu işin bütün Ülke ve vatandaşlar için açacağı büyük tehlikenin şuurunda olan diğer (beyaz, anglo sakson, çinli, latin, vs.) kökenlerden gelen ABD'liler de gösterilerde yer aldılar...Âdeta siyah kökten Amerikalılar üzerinde estirilmek istenen devlet terörüne karşı bir protesto birlikteliği kendiliğinden oluşmuş oldu.      

Konu , meydanları, caddeleri dolduran protestoların büyümesi noktasına gelince de yönetim ve Trump sertlik yanlısı bir tutum sergilemeye başladı. Bu da bir kısır döngüye sebep oldu ve yağmalama olaylarına kadar işler büyüdü. İşte tam bu noktada Başkan Trump eline kutsal kitabı alarak ve kaldırarak halkına seslenmekten fayda umdu. Hem de bu işi Washington St. John Epistopal kilisesinin önünde yaptı. Bir tiyatro sahnesi düzeninde dünyanın büyük aktörü olarak(!)  Başkan ya, istediği yerde konuşur... Daha sonra da Papa 2.Jean Paul adına kurulu bir ibadethaneyi ziyaretle işleri pekiştirdi. Bu işleri yaparken Trump'ın aklından tam olarak neler geçiyordu, bilemeyiz...Ancak tahmin etmek zor degildir ki, Hristiyanlığın, İsa'nin ve kutsal kitabın  insanlar üzerinde var olduğuna inandığı etkisinden faydalanmak ve bunu üzerinde birleşilecek bir unsur olarak kullanmak istemiştir. Bu şüphe edilmeyecek derecede doğru bir tahmindir. Çünki, protesto olayları sırasında görülmüştü ki, siyahı, beyazı, sarısı, latini ile protestocuların arasına çeşitli kiliselerin temsilcileri, rahipler/papazlar da katılmıştı. Amerikan kilisesi olayları eziyetle, zulümle, şiddetle bastıran yönetime karşı halkın yanında yer alıyor ve olaylara katılıyor, göstericilerin ve gösterilerin yanında, içinde yer alıyordu. Papaz Gini Garbasi'nin başını çektiği yirmi civarında bir kilise mensubu olayların arasında kalıyor, polis tarafından halkla beraber tartaklanıyor; üzerlerine biber gazı sıkılıyordu.Papazlara el dezenfektanı püskürtüldüğü de söyleniyor...                           

En önce zaten olayların içinde ve protesto ve protestocuların yanında olan Papaz Gini'den Başkanı hedef alan sert açıklamalar geldi. Papaz Gini, Trump'ın sergilediği tavrın insani bir yanı olmadığını ve Hristiyan öğretisine uymadığını dillendiriyordu. Diğer yandan Trump'a iki salvo atışı da başkaca iki din görevlisinden geldi ki, bunların muhtevasının Hristiyan dünyasında,batı siyasetinde ve ABD toplumunda uzun sürebilecek bir tartışmaya zemin hazırladığı inancındayım. Önce, Washington Episkopal Kilisesi Piskoposu Budde , Trump'a cok ağır sözlerle yüklendi. Bir kilise görevlisi Başkanı adeta azarlamaktaydi. Bir kere Trump'ı " İsa'nin  öğretilerine aykırı davranmakla" suçladı.Eline aldığı kutsal kitabı halkına göstererek bundan medet uman bir Hristiyan için bu çok ağır bir sözdür. Sonra Trump'a, Yahudi ve Hristiyanlarca en kutsal sayılan işaretleri kullanarak dini istismar etmekte olduğunu söyleyip ayrıca "bütün bunları benim hakimiyetimde olan bir kilisenin hudutlarında yapamazsin" dedi.

Lafa bakın lafa!..

Bir Rahibin Başkan'a ettiği laflara bakın! Nasıl bir cür'et? (Buraya bir emoji yakışırdı)...      

Daha bitmedi...Bir başka volümlü ses de başka bir din adamından geldi ki, zehir zemberek...Vatikan'ın iletişim danışmanı bir Cizvit Rahip James Martin  esti, gürledi. Önce Trump'ın yaptıklarının Hristiyanlıkca "mekruh" olduğunu söyledi. Kiliseyi dekor olarak kullanıp İncil'e yaslanmasının yanlışlığını bildirdi.

DİNİ SİYASETE ALET EDEMEZSİN dedi. TANRI SENİN OYUNCAĞIN OLAMAZ sözünü edecek kadar ağır konuştu. Breh,breh,breh!..

Yani ABD kilisesi temsilcileri Trump'a laiklik dersi verdiler...Bu nasıl bir demokrasidir?..İyi midir, kötü müdür? Bu kadar da olmaz mı? (Burada peşpeşe emojiler...)

Bütün dünya için alınacak, alınması gerekli dersler, çıkarılacak HİSSE var.

Demokrasi adına...Laisizm adına...