top of page

BÜYÜK BİR DÜŞÜNÜRÜN ÇARPICI KEHANETİ...

 Şevket Bülend Yahnici 
            BASED-BASE

Yönetim Kurulu Üyesi 
         

şevket bülent yahnici_edited.jpg

Gabriel Garcia Marquez bir romanına "Kolera günlerinde aşk " ismini vermişti.19. yüzyıl sonu  ile 20.yüzyıl başında yaşadığı ve yazdığı coğrafyadaki karşılıksız bir aşkın anlatıldığı roman kolera salgını günlerinde geçiyordu.
Corona denilen insanlık belasının başımıza çöktüğü günlerden beridir, yani aylardan bu tarafa aklıma hep Marquez ve romanı geliyor..."Kolera günleri"... Biz de "Corana günleri" diye adlandırılabilinecek bir dönemi yaşıyoruz. Onun içindir ki, Marquez'den mülhem "corana günleri" lafı aklıma ve dilime takılmakta...
İnsanlık tarihi, yüzyıllar boyunca böylesi nerden geldiği bilinmez, ne idüğü belirsiz adına "mikrop", "bakteri", "virüs" denilen belaların getirdiği felaketlerle boğuşarak geçmiştir. "Kolera", "veba",   "tifo",  "firengi","kara veba" ,  kimi "ispanyol", kimi asya", kimi "kuş " gribi ,"aids" adlarıyla insanlık tarihine giren ve insanlar adeta kırıp geçiren pekçok salgın yeryüzünde pek çok geniş coğrafyada kabus yaşanmasına, binleri, onbinleri, milyonları bulan ölümlere sebep olmuştur. Son olarak da, insanlık ve dünya corana denilen covid 19 saldırısı altında ezilmekte, kıvranmaktadır. 
"Corona günleri" dedik ya...Artık evlerde oturuyor, eski defterleri karıştırıyor; eskiden okuduklarımıza yeniden bir göz atma fırsatı buluyor ve fevkalade bol olan ve müthiş sıkıcı olduğu aşikar günleri ve zamanı birşeylerle oyalanarak geçirmeye çalışıyoruz.
Okumaya çalışmak, yazmaya çalışmak, Tv de film seyretmeye çalışmak gibi işler  yapılabilecek en akla gelen konular...Ancak, şahsen ben müthiş bir "odaklanamama  problemi" yaşıyorum. Sohbet ettiğimiz arkadaşlarımın/dostlarımın da aynı dertten şikayetçi olduklarını gözlemliyorum.

Işte, böyle bir ortam ve şartlarda eskileri karıştırmak , gençlik yıllarında okunmuş kitaplara bir daha şöyle bir göz atmak, herhalde hepimizin yaptığı, yapmaya çalıştığı bir iş olsa gerektir, diye düşünüyorum.
Geriye doğru böylesi bir gezintiye ara sıra da olsa, ben de çıkmaktayım. Böyle bir gezinti sırasında gençlik yıllarımızı etkileyen yazarların, bilim insanlarının, fikir ve düşünce adamlarının eserlerine de göz gezdirmekteyim.
Bunlardan birisi de rahmetli Nurettin Topçu oldu. Biz Gökalp-Atsız ekolü öğrencileri olduğumuz için Topçu  gibilere  ( Mükrimin Halil, Mehmet Kaplan, Remzi Oguz vb.) kızardık...Ancak, bu şahısların herbirinin büyük birer vatanperver oldukları tartışmasızdır ve her "aydın" iddiasındaki zevat bu şahısların eserlerini okumalıdır. Hele hele milliyetçi ideoloji mensubu olup da bunları okumamış olmak büyük eksikliktir. Rahmetli Topçu, fikirleri etrafında toplanan aydınlarla senelerce "Hareket" dergisini çıkartmış; yine "Hareket" ve "Dergah" yayınları Cumhuriyet devri Türk aydınlanmasına ve milliyetçilik düşüncesine ışık olacak eserlere imza atmıştır. Topçu'nun "Yarınki Türkiye", "Ahlak", "Türk maarif davası" , "Var olmak" gibi eserleri Türk aydınlarının ,hele milliyetçi neslin okuması gerekli kitaplardır.
Buraya nereden geldik?..Onu da anlatayım.
"Var olmak" elime geçti,sayfalarını karıştırdım, bazı bölümlerini okudum...Gördüm ki, insanlar kolay kolay "bilim adamı", "filozof", "yazar", "düşünür " sıfatlarının sahibi olmuyorlar ve bu sıfatları hak ediyorlarsa bu hak edişin bir karşılığı mutlaka oluyor. Topcu Üstad da "Var olmak" da yıllar yıllar önce insanlığın bugün yaşamakta olduğu felaketi görmüş ve adeta ( bizde adlı adınca derler) bugünü tarif etmiş: "İNSANLIK SARHOŞTUR, KOLAY KOLAY KENDİNE GELEMİYECEK KADAR SARHOŞ. ONU KENDİNE GETİRECEK HAREKET, TEMENNİ EDELİM Kİ, İNSANLIĞIN TARİHİNDE DAİMA GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, BİR BÜYÜK BELA, BİR BÜYÜK MUSİBET OLMASIN."...
Bu sözler bana bu yazıyı yazdırdı. Nasıl doğru bir tespit...Kolera, veba, tifo, aids vs.vs. ve corona..."Büyük bela", "büyük musibet"...Belki ara sıra bunlarla imtihan ediliyoruz.
 İnşaallah   bu "büyük bela" ve büyük musibet" Nurettin Topçu Üstadın dediği gibi ,  "insanlığın kolay kolay kendine gelemiyeceği kadar içine düştüğü  sarhoşluktan"   kurtulmasına ve "onu kendine getirecek hareket" olmasına vesile olur...

bottom of page