top of page

BU ÜLKEDE HUKUK REFORMU

Şevket Bülend YAHNİCİ

BASED ve BASE Yön.Kur.Üyesi


Geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesinde Nedim Şener  (16 Kasım tarihli yazısıydı)  Ahmet Şık' a atfen ve O'nun beyanı olarak bir cümleyi aktardı. Ahmet Şık, yargılanma ve tahliyeleri ile ilgili süreci anlatıyor ve diyordu ki "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla tahliye olduk..." 
Eğer bu laf doğruysa ki, herhangi bir yalanlama olmadı, durum felakettir ve gerçekten de HUKUKTA VE YARGIDA REFORM ŞARTTIR!.. Bir sanığın tahliye edilebilmesi için herhangi bir kişi - bu kişi başbakan da olsa, adalet bakanı da olsa, meclis başkanı da olsa, hatta ve dahi "tek adam" sisteminin cumhurbaşkanı da olsa YARGIYA VE YARGICA EMİR/"TALİMAT" VEREMEZ...İşler bu hale geldiyse GERCEKTEN KÖKLÜ BİR REFORMA İHTİYAÇ VAR DEMEKTİR...

Sayın Bahçeli "af gerek" dedi...Derken de Çakıcı cok uzun yattı, artık tahliye edilmelidir dedi. İşler ve durumlar buna göre dizayn edildi ve Çakıcı tahliye oldu.
Bu kadar uzun süre yatmalı mıydı? Haksız yere mi yatırıldı? Tahliyesi için illa ki, bir siyasi parti liderinin tavassutu mu gerekiyordu? Bunların hepsi ayrı sorular...Ancak, bir parti başkanının Çakıcı' yı tahliye ettirmek adına gayret gösterdiği ve netice aldığı bir Ülkede HUKUK VE YARGIDA CİDDİ PROBLEM VARDIR VE 
REFORM ŞARTTIR!..

AKP'nin kuruluşundan yıllar öncesinden önce ve dahi kuruluşuna zemin teşkil eden 2000'li yıllarda Parlamentoda ve Partinin kuruluşunda Erdoğan'la "düşünce", "yol", "dava" arkadaşlığı, hatta "ağabeylik" eden; Partide yönetici, devletde bakan, Meclis' te Başkan, Cumhurbaşkanlığında da YÜKSEK MÜSAVİR olan bir Zat çıktı TV'ye ve dedi ki " Salahattin Demirtaş'la, Osman Kavala' yı içerde cok yatırdık, artık tahliye etmemiz lazım..." Aynen bunları beyan etti mi? Etti. Hepimiz, bütün memleket şahit miyiz? Şahidiz...
Diyeceğim o ki, Sayın Arınç ölçeğinde bir Zat, bunları dediyse, diyebildiyse, kendisini bunları demek mecburiyetinde hissettiyse BU DA ,BU ÜLKEDE ÇOK CİDDİ BİR HUKUK VE YARGI ZAAFİYETİ OLDUĞUNUN VE HUKUK VE YARGI REFORMUNA GERÇEKTEN DE BÜYÜK İHTİYAÇ OLDUĞUNUN AÇIK GÖSTERGESİDİR!..

Arınç' ın bu TV beyanlarından sonra muhtelif çevrelerden ve MHP cenahından Demirtaş ve Kavala'nın hainliklerine, terörist olduklarina dair açıklamalar eşliğinde "yatsınlar da akıllansınlar" yollu açıklamalar geldi mi? Geldi...Bunların da şahidi miyiz? Şahidiyiz...Hukuk, hukukun uygulaması ve yargı mercii mahkemelerdir, Mahkemelerdeki dosyalar konuşur. Devletin savcıları iddialarını, topladıkları bilgi, belge, delilleri bu dosyalara korlar ve bir İDDİANAME hazırlarlar. Bu safhaya yargılamada "ilk sorusturma" (fezleke) ve "iddianame" süreci deriz. Gizli yürütülmesi(!) esastır. Gizli yürütülmesi demek herşeyin sanıktan, ailesinden, avukatından saklanması demek de degildir. Tutuklanma ve cezaevine konma kararlarından sonra mümkün olan en kısa sürede iddianame düzenlenip, davanın açılması esas olmalıdır. Bu süreç aylarca, yıllarca(!) uzamamalıdır. Sanığın ve avukatının bilmediği konular ve kendilerine verilmeyen bilgi ve belgeler medyaya (sokaga-!-) düşmemelidir...
İşler bu anlatmaya çalıştığımız hususlara aykırı biçimde yaşanır hale geldiyse ÜLKEDE CİDDİ ŞEKİLDE HUKUK VE YARGI REFORMU GEREKİYOR DEMEKTİR!..

Demem odur ki, Demirtaş ve/veya Kavala'nın; Ahmet Şık'ın ,Çakıcı'nın (bu şahısların hiç biriyle bir problemim yok, az veya çok yatmışlıklarıyla da ilgili değilim; yatmalarının haklı mı, haksız mı olduğuyla da...) içerde kalmaları ve tahliye edilmelerinin kamuoyu ve siyasette bu seviyede tartışıldığı ve organize edilip yönlendirilmeye çalışıldığı bir Ülkede HUKUK VE YARGI DARBELİ DEMEKTİR!..."EĞİTİM" GİBİ...REFORM ŞART!..

Cumhurbaşkanımız son beyanatıyla da , konuyla ilgili olarak bazı tespitlerde bulundu ve dedi ki , mealen ve anladığımı söylüyorum...Demirtaş olsun, Kavala olsun , bunlarla ilgili beyanları tasvip etmiyorum. Uzun süre yattıklarına, artık tahliye edilmeleri gerektiğine dair beyanlar kimden ve nereden gelirse gelsin ( isterse de bu kişi Saray'da oturuyor olsun -sizin iradenizle mebus, bakan, parti yöneticisi, Meclis Başkanı, Saray Yüksek Müşaviri de olsa-) tasvip etmiyorum...Böyle demedi mi, ya da böyle demek istemedi mi? ..Böyle dedi, böyle demek istedi...Başka bir türlü yorumun mümkün olmadığını düşünüyorum. Yüzde yüz...

Bunun başka okunuşu , Demirtaş ve Kavala'nın tahliye edilmeleri gerektiğine dair   görüşlere katılmıyorum demektir.
Soru şudur : Demirtaş ve Kavala davalarına bakan hakimlerin yerinde siz olsanız ve bugün, yarın, öteki gün karar verecek olsanız, nasıl davranacaksınız?.."Dosya tekemmül etti, tahliyesine..." diyebilir misiniz? Hakimler kendilerini bu hercümerç ortasında "bağımsız" hissedebilecekler midir?..Sarayın Başmüşaviri ile Sahibi arasında ortalığa düşen böylesi bir çelişki HUKUK VE YARGI İÇİN BÜYÜK ZAAFTIR, CİDDİ REFORM ŞARTTIR!

Yaşayalım, daha neler göreceğiz?.
"Ilk soruşturma/tahkikat gizlidir..." DEĞİL...
Hakimler ve mahkemeler bağımsızdır, talimat verilemez...BİZDE VERİLİR!..
Devam eden yargılamalar için beyan (138.md.) yasaktır...YASAKLAR ÇİĞNENMEK İÇİNDİR. BİZDE...

bottom of page