top of page

ANAYASA VE KANUNLARI BİLMEK...YA DA DOĞRU OKUYUP ANLAMAK...

Şevket Bülend Yahnici

BASE Yönetim Kurulu Üyesi

Ülkemiz birkaç günden bu yana bir kısım amiralin hazırlayıp imzaya açtığı ve bir gece yarısı da servis ediliveren bir bildirinin peşine takılıp (ve herşeyi unutup) 8-9 gün denilecek bir süre içinde "darbe" ile uyanıp, darbe ile yatıp kalktı. Tek konumuz bu "darbeci" amirallerdi.

Hükmümüz peşindi ve kesindi : Bu amiraller darbeciydi, rütbeleri sökülmeliydi, en ağır şekilde cezalandırılmalıydılar...Anayasayı ihlale kalkmışlardı. (Daha iyi ya, zaten biz de "ihlal" edip yenisini yapalım demiyor muyuz?🤣) Hükümeti yıkacaklardı. Yasama organını ortadan kaldıracaklardı. Konu öyle bir üslupla ortaya konulmaktaydı ki, ben böyle anlıyordum, inanıyorum ki, herkes de böyle anlıyordu. Meclis Adalet Komisyonu başkanı bir zat-ı muhterem ( muhtemelen hukukçudur) " en şiddetli ceza ile cezalandırılmalıdırlar" diyordu. İdam kalktığına göre herhalde "ağırlaştırılmış müebbet" cezasını uygun görmekteydi. Yasama, yürütme, yargı birbirinden ayrılmalı derken bir yasama organı mensubu, kendini hem iddia hem yargı makamı yerine koyarak cezayı peşin peşin kesiyordu. Eh olacağı da buydu, siz yürütmeyi, yargıyı, yasamayı allak bullak ederseniz yasama da kendini yargının yerine koyuverir ve rütbe bile sökmeye kalkar...

Şaka bir yana, bütün bu beyanatlar yanlış takdimden, yanlış anlatımdan, en kötüsü de yanlış anlamaktan kaynaklanmaktaydı. Çünki "darbe" dediniz mi, adama da "darbeci" yaftasını vurdunuz mu ve bunlar yine darbe yapacaklardı diye siyaseti bulandırdınız mı, normal olarak insanların böyle düşünüyor olmasını da engelleyemezsiniz...

Konuyu biraz açalım...

Anayasamız,kanunlarımız neyin darbe olacağını, neyin olmayabileceğini; nasıl bir fiilin/fiillerin darbe diye nitelendirileceğini,hangi şartlarda darbeye teşebbüs suçunun işlenmiş olabileceğini yazmıştır. Siz "darbeci amiraller bildirisi" , "amirallerin darbe çağırısı" , "rütbelerini sökün", " en ağır cezayı verin" yollu siyasi açıklamalar yapar; medyada başgösterttiğiniz bir sürü ukala iktidar yanlısı yorumcuya "darbe" yorumu yaptırır; büyük bir medya cahilliğiyle (ki,normaldir adalet komisyonu  başkanının en ağır cezayı isteyip,verdigi ülkede) "darbe" de "darbe" diye tutturulursa  herkes de bu amirallerin TCK'nun bu konulara ilişkin maddeleriyle yargılanacakları düşüncesine kapılır. (TCK 309,311,312,313 maddeleri gibi...) Anayasayı ihlal için darbe yapma; hükümeti yıkmak için darbe yapma; yasama meclisini ortadan kaldırmak için darbe yapma veya " darbeye teşebbüs" ...Darbe konusunun kanundaki yer ve muhatapları bunlardır. Tamamında da, belirtilen ceza "ağırlaştırılmış müebbet hapis"tir...Öyle bir hava estirilip , ortalık "darbe" "darbeciler" "darbeci amiraller", "amirallerin darbe teşebbüsü" gibi laflardan geçilmez hale getirilince herkesler de sandı ki, gözaltına alınan veya alınmayan bahis konusu bu subaylara en ağır ceza istenmeli ve kesilmeli...

İster hukukcu olalım, isterse olmayalım ortaya salınan bu acayip, mesnedi tartışılır; ölçüsüz, abartılmış ve kabartılmış propaganda sayesinde insanlarımız (özellikle iman ölçüsünde iktidar yanlısı vatandaşlarımız ile bunları yönlendiren kanaat önderleri...Milli irade platformu adına vakıf, dernek, cemaat ortak bildirisi) bildiri imzacılarının hakkında "ağırlaştırılmış müebbet " cezasını gerektirecek maddeler uygulanacağını zannettiler; ya da öyle zannedilmesi için klasik AKP metodu ile kesif propaganda yaptılar...

Bu anlattıklarımda en ufak bir abartı olmadığını iddia ediyorum, biliyorum...Hukuk ve ceza hukukumuz açısından da bir santim, bir gram yanlış yoktur.

Gelelim neticeye...Soruşturmayı başlatan, yürüten C.Savcılığı, amiraller için hazırladığı iddianameyi abartan/köpürten bu hukuk canavarlarının  dışarıdan ve gönüllü savcı ve hakimlerin beklediği, savurduğu lafların aksine TCK'nun bir başka maddesinden sevketti.(TCK 316)

Bu maddenin öngördüğü ceza miktarı ise,üç yıldan oniki yıla kadar hapistir...Amirallerin dosyası bu madde ile Hakime sevkedilmiştir.

8.gün ve gecenin sonunda amiraller evlerindedir...

Yani, hukuk sistemi, haklarında bu kadar tantana yapılan bu kişileri sekiz gün gözaltında tutmuştur. Ya "darbe yapacakları", "darbeci oldukları", "darbe imali bildiri yayınladıkları", " darbe teşebbüsü" iddiaları HAFİFTİ, ya da BÖYLE YÜKSEK BİR İDDİA KARŞISINDAKİ SEKİZ GÜN ÇOK HAFİF BIR CEZADIR...

Anayasanın 138.maddesini yine çiğnedik. Yine savcıları, hakimleri etki altına almaya calıştık. Yine devam eden ve daha yargı aşamasına bile gelmemiş bir soruşturma hakkında çuval dolusu laf ettik...

Ama olsun, artık bizde hukuk böyle...

Burada ben de kesmeliyim, aksi halde süreci devam eden bir yargı dosyası hakkında dışarıdan  gazel okuma suçunu ben de işlemiş olurum...

bottom of page